Değerli Velilerimiz, Sevgili Öğrencilerimiz;
Servet Akaydın Ortaokulu Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Servisi olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Türkiye geneli 2024-2025 rehberlik hedefi olarak belirlenen ve yıl boyunca bu kapsamda çalışmalar yapılması planlanan ‘Sosyal Duygusal beceriler’ konusunu ele aldık.
Keyifli okumalar dileğiyle...
Hatice SAAR
Psikolojik Danışman
İnsan, doğumdan itibaren bir sosyal çevrenin içinde yer alır ve çevresiyle sürekli etkileşim halindedir. Toplumda bir arada yaşayan bireylerin yaşamlarının sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için doğru ilişkiler kurmaları gerekmektedir. Bu ilişkiler aynı zamanda toplumun birliğini, huzurunu ve devamını sağlamada da önemlidir. Bireylerin çevresindeki kişilere ve topluma uyum sağlayabilmeleri için kurallara uyma, olumlu ilişkiler kurma, başkalarına duyarlı olma, olumsuz duygularını kontrol etme gibi sosyal becerilere sahip olmaları gereklidir. Kişilerin ilişkilerinde, başkalarının davranışlarının anlamlarını kavrayarak uygun tepkiler verebilmesi sosyal beceri olarak tanımlanabilir.
Çocuk içine doğduğu ailenin en büyük gözlemcisidir.
Çocuklar, başta anne ve babası olmak üzere çevresindeki tüm kişilerin davranışlarını gözlemler ve davranış kumbarasını her gün biraz daha doldurur. İhtiyacı olduğunda kullanmak üzere kumbarasına her gün yeni gözlemlerini atar. Anne ve babalar, kurdukları ilişkilerle ve iletişim biçimleriyle çocuklara rol model olurlar. Ebeveynlerin arkadaşları ve birbirleriyle olan sohbetleri, yaklaşımları hatta hitapları dâhil, kendine yer bulur davranış kumbarasında. Tüm bunlar bize sosyal becerilerin kazanımında ailenin önemini göstermektedir. Çocuklar da tıpkı yetişkinler gibi sürekli iletişim halindedir. Duygu, düşünce ve isteklerini dile getirir; karşısındakinin duygu, düşünce ve isteklerini anlamaya çalışırlar. Bu durum her çocuk için aynı seviyede olmayabilir. Bu iletişim ağının sağlıklı olabilmesi, sosyal becerilerin gelişmesine bağlıdır. Sosyal beceriler çocukların bulundukları sosyal ortam içerisinde kabul görmelerini ve sosyal ilişkilerinin olumlu yönde ilerlemesini sağlayan duygu, düşünce, tutum ve davranışlardır. Çocuklar bu becerilere sahip oldukları düzeyde daha sağlıklı ilişkiler kurabilmektedirler.
Bu nedenle sosyal becerilere sahip olmak yaşamda önceliklerimizdendir.
Sosyal becerilerin, yaşamın ilk yıllarından başlayarak desteklenmesi gerekmektedir. Bu nedenle okul öncesi dönemden itibaren çocuğa sosyal becerilerin ve sosyal duygusal davranışların kazandırılmasında anne-baba ve öğretmene önemli görevler düşmektedir.
Çocukların Sosyal Becerileri Nasıl Desteklenebilir?
Duygular hakkında konuşmak…
Kişinin duygu, düşünce ve isteklerini ifade etmesi; onun kişilerarası ilişkilerinde büyük önem taşır. Kendi duygularını bilen, tanıyan çocuk; karşısındakinin de yaşayabileceği durum ve duygulara karşı farkındalık geliştirir. Bu sebeple duyguları tanımak, duygularla ilgili konuşmak ve ardından doğru tepkileri verebilmek sosyal becerilerin geliştirilmesinde izlenebilecek ilk adımlar arasındadır.
Empati becerisi kazandırmak…
Çocuklara empati becerisi kazandırmak oldukça önemlidir. Davranışlarının bir başkasını etkileyebildiğini öğrenen ve anlayan çocuklar, davranışlarında yeniden düzenlemeye giderler. Bunun gelişebileceği en doğal ortam oyundur. Çocuklar oyun içerisindeki süreçte grubun duygularını tanıyacak ve gerekli davranış değişikliğine gideceklerdir.
Arkadaş gruplarında yer almak…
Arkadaş grupları, sosyal becerilerin gelişmesi için önemlidir. Çocuklar grup içerisinde arkadaşlarıyla gereken uyumu yakalamak için çaba gösterirken birçok yeni beceri de edinirler. Arkadaşlarından aldıkları geribildirim ile davranışlarında düzenlemelere yönelirler.
Sosyal Etkinliklerde yer almak…
Anne ve babalar çocuklarının sosyal gelişimi konusunda duyarlı olmalı ve çocuklarını çeşitli sosyal, sportif ve sanatsal etkinliklere yönlendirmelidirler. Sportif etkinliklerde yer alan çocukların fiziksel açıdan kendilerine olan güvenleri gelişirken bu durum sosyal ilişkilerine de olumlu etki eder. (Tiyatro çalışmaları, sportif etkinlikler, sosyal kulüp çalışmaları vb.)
Problemi çözen anne-baba değil, çocuk olmalı.
Anne ve babalar çocukları herhangi bir sorunla karşılaştığında problemi çözen taraf değil, çözümü için rehberlik eden taraf olmaya dikkat etmelidir. ‘’Kendini daha iyi hissetmen için ne yapabilirsin?’’ çocuğunuzun düşünebilmesi ve harekete geçebilmesi için çok doğru bir sorudur. Kendi duygularını tanımaya ve etrafındaki insanlarla empati kurmaya başladıklarında çocukların sosyal zekaları gelişir ve çocuklar hayatlarındaki problemleri rahatça çözebilmeyi öğrenirler.
ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK SOSYAL DUYGUSAL BECERİLER BİREYSEL MÜDAHALE PROGRAMI
ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK SOSYAL DUYGUSAL BECERİLER FARKINDALIK PROGRAMI
ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK SOSYAL DUYGUSAL BECERİLER PSİKOEĞİTİM PROGRAMI
ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLERİNE YÖNELİK SOSYAL DUYGUSAL BECERİLER FARKINDALIK PROGRAMI
ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL DUYGUSAL BECERİLERİNİ DESTEKLEMEYE YÖNELİK AİLE MÜDAHALE PROGRAMI
SOSYAL DUYGUSAL BECERİ PANOSU 1
SOSYAL DUYGUSAL BECERİ PANOSU 2 MODÜLER PANO
SOSYAL DUYGUSAL BECERİ GELİŞİMİNDE AİLE İÇİ İLETİŞİM VELİ VİDEOSU
SOSYAL DUYGUSAL BECERİ GELİŞİMİNDE ÖĞRETMEN ROLÜ VİDEOSU
SOSYAL DUYGUSAL BECERİ ÖĞRENCİ VİDEOSU
SOSYAL DUYGUSAL BECERİLER ORTAOKUL AFİŞ
SOSYAL DUYGUSAL BECERİLER ORTAOKUL ÖĞRENCİ SUNUMU
SOSYAL DUYGUSAL BECERİLER ORTAOKUL ÖĞRETMEN BROŞÜRÜ
SOSYAL DUYGUSAL BECERİLER ORTAOKUL ÖĞRETMEN SUNUMU
SOSYAL DUYGUSAL BECERİLER ORTAOKUL VELİ BROŞÜRÜ
SOSYAL DUYGUSAL BECERİLER ORTAOKUL VELİ SUNUMU
SOSYAL DUYGUSAL ÖĞRENME BECERİLERİ KİTAPCIĞI